ZelenGate RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ZelenGate RPG

ZelenGate RPG --- Hoşgeldiniz
 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 [ Görev ] Garip Olaylar

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Dracula Ninnowa
Savaşçı
Savaşçı
Dracula Ninnowa


Erkek Mesaj Sayısı : 149
Yaş : 34
Ejderha Adı : Xérox
Büyüler : .....
: Priest ve Warrior
Durumu : Kral
Kayıt tarihi : 29/05/08

Kişi sayfası
Para: 0
Sağlık:
[ Görev ] Garip Olaylar Leftbarredueen850000/50000[ Görev ] Garip Olaylar Emptybarreduebh8  (50000/50000)

[ Görev ] Garip Olaylar Empty
MesajKonu: [ Görev ] Garip Olaylar   [ Görev ] Garip Olaylar Icon_minitimeCuma Eyl. 05, 2008 12:33 pm

Kitti Ormanında Çok garip işler oluyor. Bunlardan Birisi İse Kitta ormannına giren insanlar Beklenmedik bir şekilde ölüyorlar ve orman sınırlarından çıktıkları anda kalbi yeniden atmaya başlıyor ve yaşama dönüyor. Bunu araştır...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://zelengate.yetkin-forum.com
Dracula Ninnowa
Savaşçı
Savaşçı
Dracula Ninnowa


Erkek Mesaj Sayısı : 149
Yaş : 34
Ejderha Adı : Xérox
Büyüler : .....
: Priest ve Warrior
Durumu : Kral
Kayıt tarihi : 29/05/08

Kişi sayfası
Para: 0
Sağlık:
[ Görev ] Garip Olaylar Leftbarredueen850000/50000[ Görev ] Garip Olaylar Emptybarreduebh8  (50000/50000)

[ Görev ] Garip Olaylar Empty
MesajKonu: Geri: [ Görev ] Garip Olaylar   [ Görev ] Garip Olaylar Icon_minitimeCuma Eyl. 05, 2008 9:25 pm

Dracula Motoruna binip yola çıkmıştı. Hava Sıcak ve güneşli olduğu için ince kıfayetler giymişti. Nede olsa biriyle savaşmaya gidiyordu. Yada biriyle... Veya hayaletlerle. Bu soru onu merak içinde bırakıyordu. Ruhlarla irtibata geçecekmiydi ? Acaba Bu kalp Krizlerini sağlayan Ruhlar yada meleklermiydi ? Merak içinde ilerliyordu. Birine işkence yapacak olursam Diye Black'ı yanına almıştı. Öldürmek için Rose'u, Ve ruhlardan korunabilmek için bir muska kolyesi almıştı. Fena da durmuyordu aslında Siyah ceket ve siyah bozma kemerli deri cekedin üzerine. Yakışıklı ve güçlü olduğunu biliyordu her kızın hayaliydi. Ama Aina'yı bulmuştu o. Biricik sevgilisi bir an olsun aklından çıkmıyorduki zaten. Bunları düşünürken Kitta ormanının yasaklı tabelalarının yanından geçiyordu. Demekki yaklaşık 20 kilometre kalmıştı. Motorunun hızlı olmasıyla beraber 20 km hiçbirşeydi. Ve artık gelmeyiniz uyarısı artıyordu. Aslında Ormana girmek suçtu. Girenler sadece maceraperest " salaklardı ". Ve sonunda Kitta ormanının çevrelendiği büyük ve şöhretli duvarın dibine gelmişti. Motorunu durdurdu ve anahtarını cebine attı. Silahlarını kontrol etti. motorun pedalını indirdi ki devrilmesin. ve duvar koruyucularına bir selam vermesiyle gizli geçitler açıldı. Dracula içeri girmişti. önce ne yapacağını bilemedi. Gezmeyi düşündü. Evet gezmek. Böylece Bu Yarı cinayetleri işleyenlerin kim olduğunu bulacak ve onları ebediyen huzura kavuşturacaktı. Yani onun isteği böyleydi. Kendine güven için muskasını eline aldı ve sıkıca kavradı. bu onu güvende hissettiriyordu. Ve derinliklere doğru ilerlemeye başladı. Kuşların cıvıltısı ve yeşillikler büyüleyiciydi. Ne de çok kurumuş ağaç birikmişti böyle ? uzun zamandır değil bu ormana oduncu girmek, 20 kilometre yaklaşamıyordu bile. Eski ağaçları kesmek yenileri için yer açardı. Bu işi bitirdiği zaman vezirlerine ormandaki kurumuş ağaçların kestirilmesini emredecekti. Bir tane kurumuş ağacın dalını elledi ve dal olduğu gibi yere düştü. İçinden de onlarca çeşit böcek fışkırdı. Dracula kopmuş dalı ayağıyla ittirdi. Ve adımlarını hızlandırdı. nedendir bilinmez bir söylentiye göre geceleri Kitta ormanına girmenin tehlikelidir ve içinde gece Kurtları çıkardı. Bunlarla uğraşmak istemiyordu. Cehenneme gitsin kurtlar ! diye geçirdi aklından. Artık ormanın ortalarında olmalıydı. Holy Blades adlı bıçaklarını çıkardı. herhangi bir saldırıya karşı. Bütün gün arandı arandı durdu. Fakat öğrendiği yada eline geçen şey 0 dı. ve gece olmuştu. Bakalım bu kurtlar gerçekmiymiş diye düşünürken bir ışık gördü. Ve ışığa doğru koşmaya başladı. bıçakları dışarıdaydı. Bu ışık bir kulübeden geliyordu. Kapısına doğru yürüdü ve eliyle açmayı denedi. açılmayınca bıçaklarıyla kapı tokmağını kesti ve kilidin içi gözükmeye başladı. Zaten yarısını böcekler yemişti. biraz geri çekildi ve tekme atarak kapıyı açtı. Kapı parçalanarak sağa sola dağıldı ve Dracula ışığın geldiği odaya doğru ilerledi. Bu bir mumdu. Mum çok akmamıştı. Demekki bunu yakan kişi de buralarda olmalıydı. Doğru iz üzerindeydi. içeri girdiği kapıdan dışarı çıkmak için yöneldiğinde onu gerçekten korkutacak birşey olduğunu farketti. Az önce tek tekmede savurduğu ve parçalara ayırdığı tahta kapı eski haliyle yeniden orada duruyordu. Koşarak kapıya tekme attı. Bu sefer kapı dışarı doğru saçılmıştı ve koşarak kapıdan dışarı çıktı ve kapıdan bir parça aldı. böylece kapı yeniden toparlanamayacaktı. Yani o öyle sanıyordu. bıçaklarıyla bir yer kazdı ve parçayı oraya koydu. koşarak o evden uzaklaştı. Aslında hayatının en büyük hatasını yapıyordu. Yavaş yavaş ilerliyordu. Bunun büyü işi olmadığına inanıyordu. " NEREDEYSEN ÇIK !!! " diye bağırdı. Bağırış onlarca yankı yapmıştı ve biri olsa kesinlikle duyardı. Bir anda bir dal çatırdaması duydu. Gözlerini hemen duyduğu yöne doğru dikti. " Herkimsen çık ! " diye bağırdı. ve Bıçaklarını yerine sokarak Rose'u yerinden çıkardı. Koşarak sese doğru ilerliyordu. " Sina. Suru hané natsume "diye bir ses geldi. birden Onlarca dinazor ona doğru koşmaya başladı. Önden, Dinazorların kralı T-rex geliyordu. üzerine doğru. Dracula Takla atarak yana kaçtı ve kılıcıylı dinazorun bacağını boydanboya kesti. Dinazor acı çekerek ölmüştü. Fakat Aynı dinazordan 15 tane daha geliyordu. Onlara doğru koşmaya başladı ve " Ölüm yıldızı " diye bağırdı. Kılıcından çıkan yarı ışık dinazorların kökünü kazımıştı. Ve o saldırıyı yollayan adam kaçmaya başlamıştı. Dracula Diğer insanlara göre hızlı bir koşucuydu. Adamın peşinden birhayli hızlı koşuyordu. koşarken eli arka cebine gitti ve oradan Holy Blade'ini aldı. Adamın koşu yönüne doğru fırlattı. Oradan Bir inleme sesi duyuldu... Belli ki vurmuştu adamı. ve adamın olduğu yere geldi. bu yavru bir ejderha gibi gözüküyordu uzaktan. ona yaklaştı. Ama kaçan adam ona bir tuzak kurmuştu. Arkasındaki ağacın arkasından birkaç büyülü sözcük söyledi. ve dracula aniden yere yığıldı ve uyumaya başladı...
Gözlerini açtığında bir laboratuvarla olduğunu fark etti. İlaçlara ve paslı iğne uçlarına bakılırsa eski bir yerdi... Acaba bir ameliyata mı alınmıştı. Ayağa kalkmak istedi. Kalkamıyordu. Elleri ve ayakları bulunduğu sedyeye bağlanmıştı. tırnaklarıyla kesebilirdi o ipi. Ama bir dakika. Tırnakları da kesilmişti. Dracula bu işe o kadar sinirlendi ki bağırıp çağırmaya başladı. fakat birşey yapamayacağını anlayınca durdu. ve tavana başladı. tavanda kanla yazılmış yazılar vardı. Ama okuyamıyordu. Yeni olmalıydı çünkü akmıştı sağa sola. birazı da üstüne akmıştı. Dracula bu durumdan hoşnut değildi.sinirliydi. N'olursa olsun o manyak kaçığı durduracaktı. Bir anda halatlar kendi kendine çözüldü. dracula'nın bunu düşünecek zamanı yoktu. çıplaktı. Karşıda kıyafetleri vardı. Özenle ütülenmişlerdi. Dracula gördüğünde çok şaşırmıştı. Bir tane kapı vardı. kapıya doğru ilerledi ve açmaya çalıştı. açılmıyordu kilitliydi. Paslı iğnelerden biriyle eskiden büyü odasına girmeye çalıştığı gibi açmaya çalıştı ve açmıştı da. iğneyi omzunun arkasından geriye fırlattı. ve karşısında silahlarından Rose vardı. Rose'u elinde taşıyordu ve bir kamera fark etti. kamera mikrofon özellikliydi. kılıcını kullanarak onu parçaladı. İzlenildiğini biliyordu artık. Gördüğü bütün Kameraları kesiyordu. ve birtanesini keserken içinden bir anahtar çıktı. ve koridorun sonuna gelmişti. Hiç kapı veyağı anahtar deliği benzeri birşey görmemişti. ama aklına Ameliyat odasındaki komidin geldi. koşarak komidine gitti ve kilidini açtı. komidinin altındaki çekmeceden bir defter ve kalem çıkmıştı. defterde bir anahtar deliği çiziliydi. Diğer sayfaları inceledi. boşlardı. Yada ona öyle gelmişti. Ameliyathane'de bir tane soba vardı. ve Ameliyathane çok soğuktu. Bu yüzden sobanın yanına sündü. Yapacak birşeyi yoktu. Defteri sobanın üstüne koydu. Ve çaresizliğini düşünerek derin bir uykuya daldı... Sabah kalktığında ( yada kalktığı için sabah olarak düşünmüştü ) kendini yine sedyeye bağlı olarak gördü. Önceki gibi halatlar çözüldü ve ayağa kalktı. Soğuktan elleri beyazlamıştı. Ama sobanın üzerinde bıraktığı defter gitmemişti. Açtı. ve Limon suyuyla yazılan yazılar dikkatini çekti. Nasıl farketmezdi... limon suyuyla Elfçe ve Arapça karışımı birşeyler yazıyordu ve sorunsuz muhteşem bir el yazısıyla...
Yazı çok özenliydi. Hayaletler bunu yazamazdı. Yazıda " Selam denek. Sen şuan benim deneğimsin. Eğer bu deneyi geçebilirsen - ki kimse geçemedi - yaşayacaksın. Şuan o laboratuvarda attığın her adımda vücudun klonlanıyor. admımlarını dikkatli kullan... Haa not: Ellerin üzerinde yürümek birşey değiştirmez.Odanın içinde milyonlarca küçük kamera var ve seni klonlıyorlar. Hergeçen saniye aleyhine..." yazıyordu. bunları yazan kimse dracula'nın artık ilice siniri taşmıştı. elindeki kılıcı ile tam 9 defa döndü. tam 9 tane kara ateş dansı duvarları yakıp yıkmış ve parçalamıştı. Vector patlaması ! diye fısıldadı. ve tekrar, ve tekrar. tam 57 kere vector patlaması yapmıştı. ve tavan çöküyordu. Dracula kendini yana attı ve son gücüyle kendini dışarı attı. Kulübe'nin yanındaydı. ve kapı yerindeydi. fakat birşey eksikti. saklayıp gömdüğü parça... kendini yere bıraktı. birkaç saat uyuyacaktı...
Uyandığında etraf aydınlıktı. kılıcı elindeydi. Kulubeye baktı. kılıcıyla indirdi. kapı tekrar saçıldı. geçen seferki gibi. hepsi aynı yere dağıldı... Tam tahminim gibi... diye düşündü. Görünmez sopalar onu tutuyordu ve sert bir etki geldiği anda sopalar geri çekiliyordu. Eğer içerideki ağırlık artarsa mekanizma dışarı dönüyor ve içeriden baskı uyguladığın için dışarı dağılıyordu. Ve şimdi mumun yanına gitti. kılıcıyla mumu ortadan ikiye kesti. O da plastikten birşeydi... Zaten tek odası vardı kulubenin... Ve şimdi sıra onun üzerinde deney yapandaydı... Yakıp yıktığı ve parçaladığı yere geri döndü. Tavan çöktüğü için zıplayarak yıkıntının arasına geldi ve birşey farketti. yeni bir kapıydı bu... Galiba geçmişte vardı ve sonra alçı ile önü kapatıldı diye düşündü dracula. İçeri girdi. birkaç koridordan geçtikten sonra bütün mikrokameraların gerçekten onu klonladığını gördü. Klonu tam arkasındaydı. yarım bir vücuttu daha. kafası yoktu. Kılıcıyla camı parçaladı ve kendi yarım bedenine doğru kılıcı savurdu. kılıç bedene deydiği anda içinden turuncu bir gaz fışkırmaya başladı ve Dracula'da T-shirtiyle burnunu kapadı. Ve onu ameliyata alan varlığın kaçtığı kapıyı gördü. ve oraya doğru koştu hala orada olabilirdi. birden onun gölgesini gördü. yan koridorun biraz ötesindeydi. Sonundaydı ve elinde silah vardı. Dracula koşarak ona doğru gitmeye başladı ve kılıcıyla ona 1 tane kara ateş dansı yolladı. Kara ateş dansı adama çarpar çarpmaz adam patladı ve turuncu dumandan fışkırmaya başladı. Ateş ettiği şey ise eline silah bantlanmış bir Klondu. Geldiği yöne doğru koştu ve Zıplayarak tekrar Ormana çıktı. temiz havayı içine çekti... Şimdiki tek amacı o Manyak sapığı bulmaktı... Ve ormanda kaçmış olabileceği heryeri araştırıyordu. Ve sonunda ayak islerini buldu. hepsi yeniydi. Bu sefer doğru iz üzerindeydi. onu yakalayacaktı. artık daha hırslanmıştı ve daha hızlı koşuyordu. adımların yönü gitgide değişiyordu. ve Durdu... Bir ses gelmişti. bu ses gerçekten o olabilirmiydi ? Sesin geldiği yöne doğru bir kara ateş dansı fırlattı. Fakat saldırı herhangi bir kalkan tarafından karşılanmıştı. Ve dracula hedefe doğru koşuyordu. ve bir anda onu gördü. Saçları sarıydı. Fakat bunu düşüncek zamanı yoktu. Bir anda Kollarını ve ellerini siyah lav ile etkisiz hale getirdi. Ve koşarak onun kellesini kopardı. ama bir Klondu bu. Turuncu zehirden kaçmak için tersine doğru koşmaya başladı ama onu bu yönden saptırmak için bir kandırmaca da olabilirdi bu. Kayalardan 2 tane gargoyle çıkardı ve sol gözünü kapadı. eğer birşey gargoyle'ye zarar gelirse refleks olarak gargoyle'nin gözünden görecekti. Basit bir teknikti bu. Hocasının ilk öğrettiklerinden... Gargoyle'i ters tarafa yolladı. kendisi de turuncunun oraya gidiyordu. ama ayak izleride turuncunun ötesindeydi yani dracula doğru iz üzerindeydi. Koştu koştu ve koştu. Sonu gelmez bir yoldu sanki. bir anda kapının önünde buldu kendini. Ayak izleri kapının tam bitişiğinde bitiyordu. Fakat gardiyanlar onu görselerdi parçalarlardı. Ama bir anda Surların Yukarısından " Ateş ! " komutu gedi ve binlerce ok Dracula'nın üzerine yağmaya başladı. Dracula " HAİNLER !! " diye bağırdı. Birden Sol gözünü açtı ve Gargoyle'siyle irtibata geçti. ona buraya gelmesini söyledi. ve bir vector patlaması atağı yaptı. bu atakla beraber 4 tane ninjayı yere sermişti. Ama Surların üzerinde 10000 tane muhteşem eğitimli ninja vardı. bir anda elerini birleştirdi. "AzehunneİkkarMazarenahieayerazumenakkiezazumesuzukisizaroshkatana " diye bağırdı. Surlar hareket ediyordu. bir Duvar sur tamamen yokoldu ve Golemlere dönüştüler. Bu demek Dracula Sadece Gargoyle yaratmışordu taşlardan. İstediği herşeyi Yaratabiliyordu. Golmeler Surları parçalıyorlardı ama 2 tanesi yeniden taşa dönüşmüştü. Ninjaların 10000'nden 3800 tanesi gitmişti. Saniyeler geçtikçe daha çok sur yıkılıyor ve daha çok asker ölüyordu. " Ultra Mega Siyah Lav ! " diye bağırdı. Ve bir anda ormandaki bütün çamurlar bir noktaya toplanmıştı. Ve Dracula bir Dev yaratıyordu. Çamurdandı. Az önce yarattığı golmeler Surların büyüklüğündeydi. Ve Çamur Golemi bunlardan 30 Kat büyüktü en az... Çamur golemi Dracula yönetiyordu. Çamur adam yavaşça İlk gözüne kestirdiği sura bindirmişti. surdan eser kalmamıştı. Ve çamur adam ellerini birleştirdi... o anda bir kuyruk oluştu arkasında. ve Canavar kendi etrafında dönmeye başladı. Her dönüşünde kuyruk biraz daha zarar veriyordu surlara taş üstünde taş bırakmamıştı. Ve artık dönme hızı bir tayfuna ulaştığında yine eski haline, Çamura dönüşmüştü. çamur dağılmıştı. ama eski kapladığı yerin 100 misli daha fazla. Ve Dracula tarafından kutsanan çamur enerji kazanmıştı. çamurun yayıldığı her yerde çiçekler açmıştı fidanlar çıkmıştı. çimler yemyeşildi fakat ağaçlar yok olmuştu. ve Klon'cu işte oradaydı. Tam karşıda. ve ona doğru koşmaya başladı. Siyah çamur ile ayaklarını çamura sapladı. dizine kadar bataklığa batmıştı adam. Dracula onun için giriyordu. Fakat adam 2 Saat önce yaptığı saldırıyı tekrarladı. Dinazorlar geliyordu. Fakat bu sefer yüzlerce geliyordu. Dracula En ön sırayı Kara ateş dansı ile devirdi. fakat hala 80'e yakın vardı ve koşuyorlardı. Dracula en öndeki 20 tanesinin de başlarına kadar çamura gömdü ve nefes alamamalarını sağlayarak öldürdü. Geri gelenler için olduğu yerde durdu ve gözlerini kapadı. Gözlerini açtığında Gözlerinden " Ölüm yıldızı " saldırısı fışkırıyordu. Tıpkı x-mendeki adamın gözlerinden ışın atması gibi. Görüş açısındaki tüm dinazorlar ölmüştü. ve sadece o adam kalmıştı. Adam bağırdı " Süpernova ! " ... Bu saldırının amacı çamuru kurutmaktı. başarılı olmuştu. ayaklarını çekip çıkardı ve kaçmaya başladı. Fakat Dracula'dan hızlı koşamazdı. Yadan koşmasına gerek bile yoktu. Çünkü adam Dracula'nın yarattığı öbür gargoyleyi unutmuştu. gargoyle ses hızıyla uçarak kafasıyla adamın karın boşluğuna bindirdi.adam soluk alamıyordu. Ve çarpmanın şiddetiyle adam yaklaşık yüz takla atarak geriye doğru uçtu. Dracula onu gözüne kestirdi ve adamın Uçuş rotasına göre zıpladı. ve tam isabetti. Adamla havada karşılaşmıştı. yerden yaklaşık 2500 mt yükseklikte. dracula ilkönce okkalı bir yumruk yapıştırdı. yere çakılacaklardı. Dracula adama birde havada Ölüm yıldızı attı. Adamın yaşaması mümkün değildi. Şimdi dracula yere nasıl çakılmam ? diye düşünüyordu. Ve Gargoylesine işaret yaptı. gargoylesi tekrar uçuşa geçmişti. dracula gittikçe düşüyordu. yere doğru saldırılar yaparak kendini yukarı doğru fırlatmaya çalışıyordu. Gargoyle hala uzaktaydı. Dracula'nın yere çakılmasına 1000 metre kalmıştı. Gargoyle ses hızını geçmişti. aralarında 7000 metre vardı. dracula ölüm yıldızları atıyordu yere inişi yavaşlatıyordu. En sonunda Gözlerini kapadı ve Ölüm yıldızını gözlerinden yere doğru atmaya başladı. gözlerini hiç kapamıyordu. ve yavaş yavaş yukarı doğru havalanıyordu. başarmıştı. ve gargoyle sonunda yetişti. Yere sağlam bir iniş yaptılar. Dracula toprağa 5 metre kala kendini çamura doğru attı. ve çimleri öpmeye başladı. kendini salmıştı. Yetkililer gelip onu krallığa doğru götürdüler ve tedavi altına alındı dracula... Ve Sarışın manyağın ölüsü bile kalmamıştı...


Part 5 ends...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://zelengate.yetkin-forum.com
Tokai Madara
Kyu
Kyu
Tokai Madara


Erkek Mesaj Sayısı : 21
Yaş : 37
Ejderha Adı : Erojaxen
Büyüler : Assasin
Durumu : Asker
Kayıt tarihi : 26/08/08

Kişi sayfası
Para: 0
Sağlık:
[ Görev ] Garip Olaylar Leftbarredueen850000/50000[ Görev ] Garip Olaylar Emptybarreduebh8  (50000/50000)

[ Görev ] Garip Olaylar Empty
MesajKonu: Geri: [ Görev ] Garip Olaylar   [ Görev ] Garip Olaylar Icon_minitimeCuma Eyl. 05, 2008 10:29 pm

Butun Saldirilarina 1999 eklendi + olum yildizina ayrica 2000 ekledi Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
[ Görev ] Garip Olaylar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» [Gorev] Garip Olaylar
» [Gorev] Ormandaki Garip Yanginlar

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ZelenGate RPG :: Darque Gezegeni - Xienn :: Kitta Ormanı-
Buraya geçin: